ANKARA'NIN BAŞKENT OLUŞUNUN 98. YILDÖNÜMÜ OKULUMUZDA YAPILAN TÖRENLE KUTLANDI

Ankara'nın Başkent oluşunun 98. yıl dönümü kutlamaları 13 Ekim 2021 tarihinde okulumuz Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Dinçer Eşitgin koordinatörlüğünde, müzik öğretmenlerimiz Nevin Topçu Yılmaz, Muharrem Ceylan ve diğer öğretmenlerimizin katkılarıyla okulumuz konferans salonunda yapıldı. Yapılan törene okulumuz idarecileri, öğretmen ve öğrencileri katıldı.

Tören okulumuz tarih öğretmeni Sami Tüysüz'ün günün anlam ve önemine ilişkin bir yazı ,öğrencilerimizin şiir  okunmasının ardından  öğretmenlerimizin hazırladığı müzik dinletisi ile  sona erdi.

Etkinliklerde görev alan öğretmen ve 9/C sınıfı öğrencilerimizi kutluyoruz.

Ankara Başkent Oluşu

 Okulumuz Tarih Öğretmeni Sami Tüysüz'ün Tören Konuşmasını Yayımlıyoruz

 
Sayın okul müdürüm, kıymetli öğretmen arkadaşlarım, sevgili öğrenciler.

 Bugün burada, Ankara’nın başkent oluşunun 98. Yıldönümünü kutlamak üzere toplanmış bulunuyoruz.

 13 Ekim 1923’te Ankara’nın başkent oluşu, önceden planlanıp tasarlanmış bir kararın uygulanmasından çok, tarihî gelişmelerin ortaya çıkardığı doğal bir sonuçtur. Elbette Ankara’nın başkent oluşunda, Anadolu’nun ortasında bulunması, güvenli coğrafi konumu, haberleşme ve ulaşım imkanlarının elverişliliği gibi özellikleri rol oynamıştır. Ancak Ankara’nın başkent olarak seçilmesi esas itibariyle Türk İstiklâl Harbi’ne karargâhlık yapmasından kaynaklanmıştır. 

 Ankara, Kurtuluş Savaşı’nın ilk günlerinden itibaren Kuvay-ı Milliye Ruhu’nu öne çıkaran şehirlerden biri oldu. Nitekim Ankaralılar, Mondros Mütarekesi sonrasında İtilaf Devletlerinin kontrolü altına giren İstanbul Hükûmeti’nin gönderdiği valiyi kabul etmeyerek esarete boyun eğmeyeceklerini haykırdılar. Bağımsızlık tutkularından ve atalarının XIII. Yüzyılda kurduğu Ahi Cumhuriyeti’nden aldıkları ilhamla kendi valilerini seçtiler. Böylece hem Kurtuluş Savaşı’na hem de millî egemenlik ilkesine dayanan Türkiye Cumhuriyeti’ne ev sahipliği yapma şerefine lâyık olduklarını gösterdiler.

 Ankaralılar yiğitlik, kahramanlık ve cömertliklerini 27 Aralık 1919’da da sergilediler. Erzurum ve Sivas Kongrelerinden sonra Temsil Heyetiyle birlikte şehirlerine gelen Mustafa Kemal Paşa’yı büyük bir coşku ile karşıladılar. Onu, Oğuz töresi gereği millî felaket günlerinde kurulan Seymen Alayı’yla selamlayıp hemşehrileri ilan ettiler. “Seni görmeye geldik; vatan uğrunda ölmeye geldik paşam! Emirlerini bekliyoruz.” sözleriyle de; Kurtuluş mücadelesine sadakâtle bağlı olduklarını dosta düşmana duyurdular.

Türk Milleti’nin o en karanlık günlerinde, yurdun dört bir yanından gelip Ankara’da toplanan vatanseverler, Mustafa Kemal’in liderliğinde güç birliği yaparak önce ülkemizi kurtardılar. Ardından tarihin kendilerine yüklediği sorumluluğun bilincinde olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdular.

Gençlikleri, savaş meydanlarında geçmiş ve bir imparatorluğun çöküşüne acıyla tanıklık etmiş olan bu adanmış kahramanlar, makûs talihlerini ilk defa Ankara’da yendiler. Bahtı kara vatanlarının bağrına dayanan hançeri buradan çekip attılar. Böylece Mustafa Kemal ve arkadaşlarının gözünde Ankara; zaferin, bağımsızlığın, geleceğin ve Türk Milleti’nin ebediliğinin ifadesi oldu. Onlara göre, Yeni Türk Devleti’nin başkentliği için Ankara dışında bir şehrin düşünülmesi söz konusu bile olamazdı. Bundan dolayı Ankara’nın başkent olarak ilânıyla, mevcut durum tescil edildi ve zaten herkesçe bilinen; olmuş-bitmiş bir tarihî hakikât resmiyet kazanmış oldu. Başka bir deyişle Ankara,  Türk Milleti’yle birlikte kendi kaderini de değiştirerek tarihî şartlar içinde kendi kendisini başkent yaptı.  

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk başbakanı İsmet Paşa ile birlikte, Ankara’nın başkent olması yönündeki kanun teklifini hazırlayan milletvekilleri meclis içinden özenle seçilmiştir. "Türkiye Devleti'nin başkenti Ankara'dır." şeklindeki bu kanun teklifi Malatya, Diyarbakır, Kütahya, Çorum, Kastamonu, Erzurum, Erzincan, Sivas, Bursa, Bilecik, Afyonkarahisar, İstanbul ve Konya milletvekillerince imzalanmıştır. Meclisimizin bu kararıyla Ankara, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün simgesi hâline gelmiştir. Öyle olduğu için de “Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’dır.” hükmü Anayasamızın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez maddeleri arasında yer almıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük kurtarıcı Atatürk bu durumu, “Ankara başkenttir ve ebediyyen başkent kalacaktır.“ sözleriyle dile getirmiştir.

 Değerli Ankara Atatürk Liseliler.

 Bizler; bağımsızlığımızın kazanıldığı, millî iradenin ülke yönetimine egemen kılındığı ve ulusumuzu çağdaş uygarlığa yükselten kararların alındığı yer olan Ankara’yı çok seviyoruz. Türk İnkılâbı’nın kalbinde yaşayan Ankaralılar olarak kentimizin şanlı tarihi ile gurur duyuyoruz.
 Sözlerime son verirken güzel Ankaramızın başkent oluşunun 98. yıldönümünde siz hemşehrilerimin ve Aziz Türk Millet’nin bu mutlu gününü kutlarım. Başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimize ve gazilerimize şükranlarımı sunar, hepinizi saygıyla selamlarım.
                                                                                                                                                                                      Törenden Görüntüler








                                                                                     

  
357 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
ANKARA ATATÜRK LİSESİ

ANKARA ATATÜRK LİSELİLER DERNEĞİ
Üyelik Girişi
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam25
Toplam Ziyaret262642
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Hava Durumu